Rus Yazar Nikolay Çernişevsky'nin, 19. Yüzyıl sonlarında yazdığı "Nasıl Yapmalı?" romanı, hâlâ büyük bir kaynak eserdir.
"Nasıl Yapmalı?"da, Çernişevsky, 1860'lardaki reformlardan itibâren, Rusya'daki "yeni insanlar"ı, "yeni sosyal atmosfer"i, "yeni kuşak yenilikçiler"i, "yeni devlet adamları"nı tartışır, inceler, sorgular, romanlaştırır. Çernişevsky, Batılılaşma ile Slavcılaşma eğilimlerinin Rusya Halkı'nı nasıl etkilediğini sorar, "kapitalist Rusya" ile sınırlanmayan bir "sosyalleşmiş Rusya" tablosu ile okurlarını bir anlamda eğitme ödevini yapar.
Çernişevsky, Çarlık koşullarını eleştirirken, Rusya kentlerini romanlaştırmıştı. Fyodor Mihaylovich Dostoyevsky, Sibirya'daki sürgün yıllarının ardından, Moskova'ya geldiğinde, Çernişevsky'nin yazdıklarına öfkelenir, "Cinler"i yazar. "Cinler", Rus yenilikçilerine Dostoyevsky'nin öfkeli bir eleştiri denemesidir.
Çernişevsky, "Nasıl Yapmalı?"daki karakterleri ile, büyük bir yazar olduğunu kanıtlamıştı. Vera Pavlovna, Doktor Lopuhov, Kirsanov, Rahmetov, "Nasıl Yapmalı?"nin büyük karakterleri arasında yer almaktaydı.
Vera Pavlovna, bir dokuma atölyesi sahibi'dir, hem atölye'de işçi olarak çalışır, hem de atölye'nin sahibi olarak, atölye'deki işçilere yardım eder, atölye'de ürettikleri ürünler kentlerde dağıtır. Vera Pavlona'nın eşi Doktor Lopuhov da, bir yenilikçi'dir, Rusya'nın demokrasi'ye, sosyalleşme'ye doğru tarihi'nin farkında bir kişidir. Kirsanov, yenilikçi bir nihilist olduğu gibi, bilim'e yönelmiş bir zekâ adamıdır. Rahmetov, büyük bir adam'dır, yaşadığı her yeri değiştirir, yeniler, tedâvi eder, bilim adamı'dır.
Çernişevsky'nin "Nasıl Yapmalı?"da tartıştığı bir konu da, evlilik konusu idi. sanayi koşullarını da, evlilik koşullarını da, siyasî koşulları da, "Nasıl Yapmalı?"da sorgular, Çernişevsky. sonradan, Vladimir Lenin, Çernişevsky'nin "Nasıl Yapmalı?" romanını bir çok defa okuduğunu yazmıştı, Vladimir Lenin, Çernişevsky'nin felsefî denemelerini, "Felsefe Defterleri" kitabında inceler.
Büyük Rus Yazar Nikolay Çernişevsky, bir süre cezaevinde kalır, "Nasıl Yapmalı?" romanının ilk bölümlerini cezaevi'nde yazar.
Rusya'da, hâlâ, "Nasıl Yapmalı?" okurları vardır!
"Nasıl Yapmalı?", Vladimir Lenin'i öyle etkilemişti ki, 1902'de yazdığı siyasî kitap "Ne Yapmalı?" başlığı ile yayınlanmıştı. "Ne Yapmalı?" da, Bolşevizm ile Menşevizm'in farklarını, Bolşevik Lider Vladimir Lenin'in tezleri ile anlatan bir kitap idi.
Nikolay Çernişevsky, Rusça'nın zenginleşmesine "Nasıl Yapmalı?" ile büyük bir katkı yapmıştı. 19. Yüzyıl Rusya'sında, Gogol, Goncharov, Turgenyev, Nekrassov, Dostoyevsky, Chekhov, Tolstoy, Gorky gibi büyük Rus Yazarları arasında, Nikolay Çernişevsky de yer almıştı.
SİNAN ÖNER
Sinan Öner's Thoughts
Montag, 22. Februar 2010
Dienstag, 17. November 2009
Georgi Dimitrov'un "Faşizme Karşı Birleşik Cephe"si
Bulgaristan Cumhuriyeti'nin Kurucusu, ilk Cumhurbaşkanı, Komintern Başkan Yardımcısı Georgi Dimitrov'un, 1923'lerden 1940'lara, Nazizm'e, İtalyan Faşizmi'ne, İspanyol Falanjizmi'ne karşı demokrasi güçlerinin, dünya'daki demokrasi rejimlerinin, Sovyetler Birliği'nin, Bulgar İşçilerinin, Bulgar Çiftçilerinin yaptıkları siyasî, sosyal, kültürel, hukuksal, ekonomik savaşımların biçimleri hakkında yazdığı denemeler, "Faşizme Karşı Birleşik Cephe" adı ile yayınlanmıştı. Georgi Dimitrov'un, Komintern'e, Bulgaristan Halkı'na yazdığı rapor niteliğindeki siyasî denemeler, İkinci Dünya Savaşı öncesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, tüm dünya'da yayınlanmış, okunmuş idi.
Faşizm nedir? neden İtalya'da, Almanya'da, İspanya'da yayılmıştır? kapitalist ekonomiler ile faşist siyaset'in birbiri ile bağlantıları nelerdir? faşizm'in yayıldığı ülkelerdeki işçilerin, çiftçilerin, öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar nelerdir? sendikalar, faşizm'e karşı nasıl örgütlenmelidirler? demokrasi nedir? faşizm'in aşılması, demokrasi'nin kurulması nasıl mümkün olur?
Georgi Dimitrov'un sorduğu bazı sorulardır, bu sorular. Georgi Dimitrov, siyasî denemelerinde, bu soruların çoğunu ayrıntıları ile yanıtladığı içindir ki, Bulgaristan Sosyalist Cumhuriyeti'ni kurmayı, Bulgaristan'ın ilk Cumhurbaşkanı olmayı başardı!
SİNAN ÖNER
Faşizm nedir? neden İtalya'da, Almanya'da, İspanya'da yayılmıştır? kapitalist ekonomiler ile faşist siyaset'in birbiri ile bağlantıları nelerdir? faşizm'in yayıldığı ülkelerdeki işçilerin, çiftçilerin, öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar nelerdir? sendikalar, faşizm'e karşı nasıl örgütlenmelidirler? demokrasi nedir? faşizm'in aşılması, demokrasi'nin kurulması nasıl mümkün olur?
Georgi Dimitrov'un sorduğu bazı sorulardır, bu sorular. Georgi Dimitrov, siyasî denemelerinde, bu soruların çoğunu ayrıntıları ile yanıtladığı içindir ki, Bulgaristan Sosyalist Cumhuriyeti'ni kurmayı, Bulgaristan'ın ilk Cumhurbaşkanı olmayı başardı!
SİNAN ÖNER
Sonntag, 1. November 2009
Lucien Febvre'in "Rönesans İnsanı"
Fransız Tarihçi Lucien Febvre'in "Rönesans İnsanı", Rönesans Tarihi'nin çeşitli özelliklerini, karakterlerini, koşullarını inceleyen denemelerden meydana geliyor.
Lucien Febvre, "Rönesans İnsanı"nda, Rönesans'ın nasıl bir insan yarattığını, nasıl yetenekleri yarattığını, nasıl sorunlara neden olduğunu inceler.
Lucien Febvre, "Rönesans İnsanı"nda, Rönesans'ın, kilise, devlet, halk katlarındaki etkilerini inceler, yeni Kilise, yeni Devlet, yeni Halk gerçeklerinin, aynı zamanda, kavramlarının, nasıl meydana geldiğini sorar, sorgular.
Lucien Febvre, "Rönesans İnsanı"nda, reform öncesi Kilise'yi, Rönesans öncesi sanatları, Rönesans öncesi bilimleri inceler, Kilise'nin, sanatların, bilimlerin yaşadığı Rönesans öncesi krizleri sorgular, tartışır, yazar.
Lucien Febvre, Rönesans'ın ekonomik sonuçlarını da, denemelerinde yazar.
SİNAN ÖNER
Lucien Febvre, "Rönesans İnsanı"nda, Rönesans'ın nasıl bir insan yarattığını, nasıl yetenekleri yarattığını, nasıl sorunlara neden olduğunu inceler.
Lucien Febvre, "Rönesans İnsanı"nda, Rönesans'ın, kilise, devlet, halk katlarındaki etkilerini inceler, yeni Kilise, yeni Devlet, yeni Halk gerçeklerinin, aynı zamanda, kavramlarının, nasıl meydana geldiğini sorar, sorgular.
Lucien Febvre, "Rönesans İnsanı"nda, reform öncesi Kilise'yi, Rönesans öncesi sanatları, Rönesans öncesi bilimleri inceler, Kilise'nin, sanatların, bilimlerin yaşadığı Rönesans öncesi krizleri sorgular, tartışır, yazar.
Lucien Febvre, Rönesans'ın ekonomik sonuçlarını da, denemelerinde yazar.
SİNAN ÖNER
Fernand Braudel'in "Tarih Üzerine"si
Fransız Tarihçi Fernand Braudel'in "Tarih Üzerine"de biraraya getirdiği denemeler, tarihyazımı hakkında, dünya'nın en iyi tarihçilerinden birinin yazdığı, tarihyazımının geçmiş asırlardaki, modern dünya'daki sorunlarını inceleyen denemelerdir.
"Tarih Üzerine"de, Fernand Braudel, tarihyazımı kavramlarını da inceler, tarihyazımının kavramsal geçmişini tartışır, bugünkü dünya kültürü açısından tarihyazımının koşullarını yazar.
Fernand Braudel, "2. Felipe Dönemi'nde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası", "Maddî Medeniyet ve Kapitalizm", "Uygarlıkların Grameri" kitaplarının getirdiği verilerin de yardımı ile, "Tarih Üzerine"de, tarihyazımının geleceğine yönelik sorular da getirir.
Fernand Braudel, "Tarih Üzerine"sinde, "uzun süre" kavramı gibi tarihyazımı kavramlarını yeniden sorar, sorgular.
Fernand Braudel, "Tarih Üzerine" kitabında Marxist tarihyazımının dünya tarihçiliğine kattıklarını da yazar.
SİNAN ÖNER
"Tarih Üzerine"de, Fernand Braudel, tarihyazımı kavramlarını da inceler, tarihyazımının kavramsal geçmişini tartışır, bugünkü dünya kültürü açısından tarihyazımının koşullarını yazar.
Fernand Braudel, "2. Felipe Dönemi'nde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası", "Maddî Medeniyet ve Kapitalizm", "Uygarlıkların Grameri" kitaplarının getirdiği verilerin de yardımı ile, "Tarih Üzerine"de, tarihyazımının geleceğine yönelik sorular da getirir.
Fernand Braudel, "Tarih Üzerine"sinde, "uzun süre" kavramı gibi tarihyazımı kavramlarını yeniden sorar, sorgular.
Fernand Braudel, "Tarih Üzerine" kitabında Marxist tarihyazımının dünya tarihçiliğine kattıklarını da yazar.
SİNAN ÖNER
Montag, 26. Oktober 2009
Joseph Stalin'in "Leninizm'in İlkeleri"
Sovyetler Birliği'nin kurucusu, İkinci Cumhurbaşkanı Joseph Stalin'in "Leninizm'in İlkeleri" kitabı, Sovyet Tarihi'ni anlamak açısından da, Marxizm'in 1945'lere kadarki sorunlarını anlamak açısından da, okunması gereken bir kitap, bir tarih kitabı olduğu gibi, büyük bir devlet adamı'nın yazdığı bir rapor.
Joseph Stalin, Vladimir Lenin'in 1924'te vefâtı ile, Sovyetler'in liderliğine seçilmiş, 1939'da İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar, Sovyetler Birliği'nde reformlar yapmıştı.
"Leninizm'in İlkeleri", Joseph Stalin'in yaptığı reformların neler olduğunu anlattığı gibi, reformların gerçekleşmesinde yaşanan sosyal, siyasî, ekonomik sorunları da anlatmakta, dünya'nın çeşitli ülkelerindeki okurlarını tartışmaya dâvet etmektedir.
Joseph Stalin, Sovyet Devleti'nin ilkelerini, özelliklerini, yasal niteliklerini, "Leninizm'in İlkeleri"nde yazmıştı.
SİNAN ÖNER
Joseph Stalin, Vladimir Lenin'in 1924'te vefâtı ile, Sovyetler'in liderliğine seçilmiş, 1939'da İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar, Sovyetler Birliği'nde reformlar yapmıştı.
"Leninizm'in İlkeleri", Joseph Stalin'in yaptığı reformların neler olduğunu anlattığı gibi, reformların gerçekleşmesinde yaşanan sosyal, siyasî, ekonomik sorunları da anlatmakta, dünya'nın çeşitli ülkelerindeki okurlarını tartışmaya dâvet etmektedir.
Joseph Stalin, Sovyet Devleti'nin ilkelerini, özelliklerini, yasal niteliklerini, "Leninizm'in İlkeleri"nde yazmıştı.
SİNAN ÖNER
Sonntag, 27. September 2009
Maksim Gorky'nin "Ana"sı
Maksim Gorky'nin 1905 Devrimi'ni romanlaştırdığı "Ana" romanı, 20. Yüzyıl'ın en çok okunan romanlarından biriydi, Maksim Gorky'nin ustaca yazdığı bir romandı.
"Ana"da, Maksim Gorky, Rus Devrimi'nin koşullarını anlatmıştı, 19. Yüzyıl'daki Rusya koşullarını yazmıştı, Rus köylerinde, Rus şehirlerinde neler yaşanmaktaydı, hangi sosyal sorunlar, hangi sosyal güçler birbirini koşullandırmaktaydı?
Maksim Gorky, gerçekçi bir yazardır, "Ana"da, aşırı bir unsur kullanmadan, Rusya'yı resmetmiş, romandaki karakterlerin Rus Devrimi'ne nasıl yönlendiklerini, nasıl koşullandıklarını anlatmıştı. "Ana", Rus annelerin, 19. Yüzyıl koşullarında, nasıl bir sosyal tarih yaşadıklarını anlatan bir romandır, Maksim Gorky, annelerin sosyal koşulları nasıl değiştirdiğini, sosyal reformları nasıl gerçekleştirdiklerini, "Ana"da yazmıştı.
Rusya, 1905'deki devrim hareketlerinde deneyimler kazanmış, 1917 Şubat'ında, önce Menşevik Devrimi yapmış, Kerensky Başbakan seçilmiş, Ekim 1917'de, Bolşevik Devrim'i yapmış, Vladimir Lenin, ilk Sovyet Cumhurbaşkanı seçilmiş, Rusya, Meşrûtî Monarşi'den Cumhuriyet rejimi'ne geçmiş, sosyal devrimler, siyasî devrim'in çevresinde gerçekleştirilmiş idi.
Maksim Gorky, 1905 Devrimi'nin de, 1917'deki Şubat Devrimi ile Ekim Devrimi'nin de liderlerinden biriydi, Sovyet Yazarlar Birliği'nin de ilk Başkanı seçildi.
"Ana" romanı ile, Maksim Gorky, tüm dünya'ya, Rusya'yı anlatmış, "Ana" tüm dillerde, tüm ülkelerde yayınlanmış, Maksim Gorky, dünya'nın farklı ülkelerine geziler yapmış, Maksim Gorky'yi de, dünya'nın farklı ülkelerinden büyük kişiler ziyâret etmişlerdi.
SİNAN ÖNER
"Ana"da, Maksim Gorky, Rus Devrimi'nin koşullarını anlatmıştı, 19. Yüzyıl'daki Rusya koşullarını yazmıştı, Rus köylerinde, Rus şehirlerinde neler yaşanmaktaydı, hangi sosyal sorunlar, hangi sosyal güçler birbirini koşullandırmaktaydı?
Maksim Gorky, gerçekçi bir yazardır, "Ana"da, aşırı bir unsur kullanmadan, Rusya'yı resmetmiş, romandaki karakterlerin Rus Devrimi'ne nasıl yönlendiklerini, nasıl koşullandıklarını anlatmıştı. "Ana", Rus annelerin, 19. Yüzyıl koşullarında, nasıl bir sosyal tarih yaşadıklarını anlatan bir romandır, Maksim Gorky, annelerin sosyal koşulları nasıl değiştirdiğini, sosyal reformları nasıl gerçekleştirdiklerini, "Ana"da yazmıştı.
Rusya, 1905'deki devrim hareketlerinde deneyimler kazanmış, 1917 Şubat'ında, önce Menşevik Devrimi yapmış, Kerensky Başbakan seçilmiş, Ekim 1917'de, Bolşevik Devrim'i yapmış, Vladimir Lenin, ilk Sovyet Cumhurbaşkanı seçilmiş, Rusya, Meşrûtî Monarşi'den Cumhuriyet rejimi'ne geçmiş, sosyal devrimler, siyasî devrim'in çevresinde gerçekleştirilmiş idi.
Maksim Gorky, 1905 Devrimi'nin de, 1917'deki Şubat Devrimi ile Ekim Devrimi'nin de liderlerinden biriydi, Sovyet Yazarlar Birliği'nin de ilk Başkanı seçildi.
"Ana" romanı ile, Maksim Gorky, tüm dünya'ya, Rusya'yı anlatmış, "Ana" tüm dillerde, tüm ülkelerde yayınlanmış, Maksim Gorky, dünya'nın farklı ülkelerine geziler yapmış, Maksim Gorky'yi de, dünya'nın farklı ülkelerinden büyük kişiler ziyâret etmişlerdi.
SİNAN ÖNER
Mittwoch, 23. September 2009
Sigmund Freud'un "Günlük Yaşamın Psikopatolojisi"
Profesör Sigmund Freud, 19.Yüzyıl'da yaşadı, 20. Yüzyıl'da vefât etti.
Sigmund Freud, psikoloji bilimi'nin modern anlamda kurucularından biridir, ruh hastalıkları tedâvisi alanında uzmanlaştı, muayenehane'sinde, kliniklerinde, Doktor Sigmund Freud, binlerce ruh hastası'nı tedâvi etti, tedâvi süreçlerini raporlaştırdı, kitaplaştırdı.
Sigmund Freud, binlerce makale, deneme, not yazmıştı.
Sigmund Freud'un yazdığı kitaplardan biri de, "Günlük Yaşamın Psikopatolojisi" idi. bu kitapta, Sigmund Freud, insan'ın zihinsel yapısını inceler, insan'ın bilinçaltı sorunları ile, içgüdüsel yapısının günlük yaşam'da yarattığı durumları, konuları, hastalıkları inceler.
Doktor Sigmund Freud, "psikopatoloji" kavramını, ruh hastalıkları bilimi anlamında kullanmıştı. Sigmund Freud'a göre, kapitalist toplumlar, ruh hastalıklarının yayılmasına neden olur, bilinçdışı unsurların sosyal hayat'a etkilerinin, bireyleri hastalandırdığını yazar, Doktor Sigmund Freud. Sigmund Freud, toplumları yönetenlerin de ruh hastalıklarına yakalandığını, savaşların, sosyal krizlerin çoğunun, hastalanmış yöneticilerin, içgüdülere, bilinçdışı eğilimlere, sosyal hastalıklara kapılmasının sonuçları olduğunu yazmıştı. siyaset, ruh hastalarının faâliyet alanı olunca, Sigmund Freud'a göre, devletlerin kriz yaşaması da doğaldı, ruh hastaları tedâvi edilmeli, siyaset, hastalıklardan kurtulmalıydı. ama, böyle bir konu, ancak uygarlıkların incelenmesi, insanlığın tarihi'nin iyice anlaşılması, modern toplumların bilim yöntemleri ile incelenmesi ile tartışılmalıdır.
Doktor Sigmund Freud, unutma, şaka, gülme, ağlama gibi bilinçdışı davranışların günlük yaşamdaki patolojisini incelediği raporları, denemeleri,makaleleri yayınlamıştı.
SİNAN ÖNER
Sigmund Freud, psikoloji bilimi'nin modern anlamda kurucularından biridir, ruh hastalıkları tedâvisi alanında uzmanlaştı, muayenehane'sinde, kliniklerinde, Doktor Sigmund Freud, binlerce ruh hastası'nı tedâvi etti, tedâvi süreçlerini raporlaştırdı, kitaplaştırdı.
Sigmund Freud, binlerce makale, deneme, not yazmıştı.
Sigmund Freud'un yazdığı kitaplardan biri de, "Günlük Yaşamın Psikopatolojisi" idi. bu kitapta, Sigmund Freud, insan'ın zihinsel yapısını inceler, insan'ın bilinçaltı sorunları ile, içgüdüsel yapısının günlük yaşam'da yarattığı durumları, konuları, hastalıkları inceler.
Doktor Sigmund Freud, "psikopatoloji" kavramını, ruh hastalıkları bilimi anlamında kullanmıştı. Sigmund Freud'a göre, kapitalist toplumlar, ruh hastalıklarının yayılmasına neden olur, bilinçdışı unsurların sosyal hayat'a etkilerinin, bireyleri hastalandırdığını yazar, Doktor Sigmund Freud. Sigmund Freud, toplumları yönetenlerin de ruh hastalıklarına yakalandığını, savaşların, sosyal krizlerin çoğunun, hastalanmış yöneticilerin, içgüdülere, bilinçdışı eğilimlere, sosyal hastalıklara kapılmasının sonuçları olduğunu yazmıştı. siyaset, ruh hastalarının faâliyet alanı olunca, Sigmund Freud'a göre, devletlerin kriz yaşaması da doğaldı, ruh hastaları tedâvi edilmeli, siyaset, hastalıklardan kurtulmalıydı. ama, böyle bir konu, ancak uygarlıkların incelenmesi, insanlığın tarihi'nin iyice anlaşılması, modern toplumların bilim yöntemleri ile incelenmesi ile tartışılmalıdır.
Doktor Sigmund Freud, unutma, şaka, gülme, ağlama gibi bilinçdışı davranışların günlük yaşamdaki patolojisini incelediği raporları, denemeleri,makaleleri yayınlamıştı.
SİNAN ÖNER
Abonnieren
Posts (Atom)